8 Şubat 2017 Çarşamba

                                                         Sabri Dibo Hayatı
Futbola 14 yaşında İstanbul Tarabya takımında başladı. Buradan Galatasaray Altyapısına geçti ve kısa bir zaman sarı-kırmızılı genç takımda oynadıktan sonra da askerlik görevine başladı. Denizgücü Takımı ile amatör kümede oynarken adını duyurdu. Vatani görevi biter bitmez ise Beyoğluspor ile anlaştı ve bu köklü kulübün kalesini korumaya başladı.
1964 yılında Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin girdiği transfer mücadelesi sonunda Beşiktaş'a transfer oldu. 1966-67 sezonuna kadar Necmi Mutlu'nun yedeği olarak sahaya çıkan Sabri Dino, bu sezonda Beşiktaş kalesini devraldı. Tam 12 yıl süren Beşiktaş’taki görev süresince, Karakartal’ın kalesinde 288 defa yer aldı ve klasını kanıtlarken centilmenliği ile de “örnek sporcu” sıfatını kazandı. Öncelikle bir kaleci için gerekli olan uzun boyu, hava toplarına olan hakimiyeti, iyi yer tutuşu, blokajları ve kritik pozisyonlardaki ani kararları ile “modern kaleci” profili çizdi. Beşiktaş’ta kaptanlık gururunu da yaşadı. Çok sevildi ve saygı gördü ama Beşiktaş futbolunun 1968 ile 1981 yılları arasındaki 14 yıl süren krizli döneminin bir bölümünde o da yer aldığı için, doya doya şampiyonluk sevinçleri yaşayamadı maalesef. Siyah-Beyaz forma ile 1965-66 ve 1966-67 Türkiye Ligi şampiyonlukları, ayrıca Türkiye KupasıCumhurbaşkanlığı Kupası ve TSYD Kupası birincilikleri elde etti.                                                  
1975 yılına kadar Beşiktaş'ta 194 lig maçına çıktı. 1965-66 ve 1966-67 sezonlarindaki lig şampiyonluklarında kadroda yer alan Sabri Dino, Necmi Mutlu'dan sonra Beşiktaş'ın kalesini en çok koruyan isim unvanını da halen elinde bulunduruyor.

Millî takım kariyeri[değiştir | kaynağı değiştir]

19 kez A Millî Takım’ın kalesini korudu.[1][2] Özellikle 13 Ocak 1973'te Napoli'deki Dünya Kupası grup eleme maçının kahramanı olarak anıldı. Bu maçta İtalya millî takımının yıldızlarına gol şansı vermeyen Dino, maçın 0-0 berabere bitmesinde başrolü oynadı.[3]

Başarıları[değiştir | kaynağı değiştir]

Kulüp takım[değiştir | kaynağı değiştir]

Beşiktaş (6 Kupa)

Millî takım[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye (2 Kupa)

Futbol sonrası[değiştir | kaynağı değiştir]

Sabri Dino marka bir gömlek
Futbolu bıraktıktan sonra tekstil sektörüne giren ve kendi ismini taşıyan markasıyla erkek gömleğinde bir isim haline gelen Sabri Dino, ekonomik sıkıntılar sonucu bunalıma girmiş ve 14 Ocak 1990 günü Boğaziçi Köprüsü
                                         
                                                         Cristiyano Ronaldo Hayatı?
Cristiano Ronaldo dos Santos Aveiro, 5 Şubat 1985 tarihinde Portekiz’in Madeira şehrinde dünyaya gelmiştir. Portekiz milli takımının da formasını giyen Ronaldo, 2009 yılından beri, Real Madrid adını mücadele etmektedir. Çok küçük yaşlarda futbol oynamaya başlayan Ronaldo’ya babası, bir Ronald Reagan hayranı olmasından ötürü ”Ronaldo” ismini vermiştir. Ronaldo’nun Hugo, Elma ve Liliana Caita adında 1’i erkek toplam 3 kardeşi bulunmaktadır. Ronaldo’nun kökeni, Portekiz açıklarında yer alan Cape de Verde’ye kadar uzanmaktadır.
Koyu bir Katolik aile içinde dünyaya gelen Ronaldo, oldukça duygusal ve dinine bağlı bir kişiliktir. Henüz 8 yaşında iken futbola olan ilgisi annesi tarafından keşfedilen Ronaldo, küçük yaşta futbol oynamaya başlamıştır. 8 yaşında iken Andorinha’da amatör olarak oynamaya başlayan Ronaldo, 1995 yılında 10 yaşında iken Nacional takımına imza atmıştır. Burada gösterdiği performans sebebiyle, Sporting Lizbon altyapısına üç günlüğüne denenmek için gönderilen Ronaldo bu fırsatı iyi değerlendirmiş ve bu sayede Sportin Lizbon’a imza atmıştır. Ronalda Sporting Lizbon altyapısında mücadele ederken kalp sorunu ortaya çıkmış kalp atışlarının aşırı hızlı olması nedeniyle futbolu oynamayı bırakması bile söz konusu olmuştur. Ancak Sporting Lizbon doktorlarının verdiği olumlu rapor sayesinde futbol oynamaya herhangi bir engeli olmadığı tespit edilebilmiştir.Sporting Lizbon’un altyapısına katılan Ronaldo, burada birçok kademede görev almıştır. 2002 yılında A takıma yükselen Cristiano Ronaldo, henüz ilk maçında Moreirense ağlarını iki kez sarsarak gelecek vadeden bir futbolcu olduğunu tüm Portekiz’e ispatlamıştır. Bu dönemde Portekiz U17 milli takımının da formasını giymeye başlayan Ronaldo, Barcelona ve Manchester United’in gözlemcileri tarafından izlenme listesine dahil edilmiştir. 2002 yılında Arsene Wenger’e önerilen Ronaldo’yu Wenger, ”o mevkiye ihtiyacımız yok” diyerek geri çevirmiştir. Bu dönemde adı Liverpool ve Barcelona ile de anılan Ronaldo, Quaresma’nın Barcelona’ya transfer olması sonucu gerekli nakdin tükenmesinden ötürü transfer edilememiştir. Liverpool’da 15 milyon euroluk teklifi aşırı bulunca Ronaldo, Sporting Lizbon’da kalmıştır.                                            
2002 yılında adı birçok kulüple anılan Ronaldo, çeşitli nedenlerden ötürü herhangi bir kulübe transfer olamamış ve bir yıl daha Sporting Lizbon’da forma giymeye devam etmiştir. 2003 yılının Temmuz ayında Sportin Lizbon ile Manchester United, Estadio Jose Alvalade Stadı’nın açılışı için karşı karşıya gelmişler ve Sporting maçtan 3-1’lik galibiyetle ayrılmştır. Bu maçta oynadığı futbol ile Alex Ferguson’u etkilemeyi başaran Cristiano Ronaldo, o ay, Manchester United’a 12,24 milyon sterlin karşılığında transfer olmuştur. Beckham’ı Real Madrid’e gönderen Manchester United, Cristiano Ronaldo’nun 28 numaralı formayı giymek istediğini söylemesine rağmen O’na daha iyi motive olması için, 7 numaralı formayı vermiştir. Ronaldo ilk sezonunda 29 Premier Lig maçında çıkmış ve 4 gol atabilmiştir. Bir sonraki sezon ise 33 lig maçında görev alan Cristiano Ronaldo 5 gol atabilmiştir. 2005/06 sezonuyla beraber oyununu geliştiren Ronalda bu sezonda 9 kez fileleri havalandırma başarısı göstermiştir. Sonraki 3 sezonda ise, 66 gol atarak bütün dünyanın dikkatini çeken Cristiano Ronaldo, 2008 yılında Manchester United ile UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşamıştır. Bir sonraki yıl ise, Barcelona ile Roma’da oynana final 2-0 kaybedilmiş ve Ronaldo, Real Madrid’ten gelen 94 milyon euroluk teklife kayıtsız kalamamıştır.2009’un yazında Real Madrid’e resmen transferi gerçekleşen Ronaldo, burada ilk sezonunda 9 numaralı formayı giyen Ronaldo, 29 lig maçına çıkmış ve 26 gol atma başarısı göstermiştir. 2010/11 sezonunda Jose Mourinho’nun Real Madrid’in başına geçmesiyle beraber başka bir futbol yeteneğine dönüşen Ronaldo La Liga toplam 40 atarak, o sezon 50 gole ulaşan Messi’den sonra en çok gol atan futbolcu olmuştur. Real Madrid forması altında toplamda 197 La Liga maçına çıkan Cristiano Ronaldo, 219 gol atarak olağanüstü bir gol ortalaması yakalamıştır. Ayrıca bu dönemde 60 Avrupa kupası maçına çıkan Ronaldo toplam 60 golde Avrupa’da atarak, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde tüm zamanların en çok gol atan iki futbolcusundan biri olmuştur. Real Madrid’te forma giydiği dönemde sadece 1 kez lig şampiyonluğu yaşayan Ronaldo 1 kez UEFA Şampiyonlar Ligi’ni kazanma başarısı göstermiştir. Aynı zamanda 2008 yılında kazandığı Avrupa’nın en iyi futbolcusu ödülünün yanına iki kez daha bu ödülden ekleyerek en büyük rakibi Messi ile kıyasıya olan rekabeti sürdürmüştür.
Cristiano Ronaldo, Portekiz milli takımıyla da 52 gole ulaşarak Portekiz futbol tarihine geçmeyi başarmıştır. Ancak Portekiz milli takımıyla herhangi bir kupa kazanamayan Ronaldo, bunun neredeyse imkansız olduğunu da vurgulayarak arkadaşlarının da tepkisini çekmiştir. Ronaldo kulüp kariyeri boyunca çıktığı 418 lig maçında toplam 306 gole ulaşarak kırılması güç bir rekora da imza atmıştır. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ise çıktığı 119 lig maçında toplam 76 gol atmayı başarmış ve Real Madrid efsanesi olan Raul’u geride bırakmayı başarmıştır. Ronaldo, Real Madrid, ile 2013 yılında sözleşme yenilemiş ve 5 yıllık yeni sözleşmenin yıllık getirisi vergilerle beraber toplam 21 milyon euro olmuştur. İspanya devletine ödenecek vergiler düşüldüğü zaman yıllık sponsor gelirleri hariç 10 milyon euronun üzerinde bir garanti paraya oynamaktadır.
                                                          Arda Turan Kimdir?
2006-2007 sezonunda Erik Gerets’in kadrosunda kendine yer bulan Arda, her iki kanatta ve oyun kurucu pozisyonlarında görev alabiliyor.
Arda, 9 yaşında Bayrampaşa Altıntepsispor’da futbola başlamıştır. Burada top tekniği ve mücadeleci yapısıyla dikkat çekmiş ve 12 yaşında Fatih Terim’in beğenisi ile Galatasarayaltyapısına transfer edilmiştir. PAF takımında aralıksız olarak dört yıl forma giydikten sonra Gheorghe Hagi’nin teknik direktörlüğü döneminde 2004-2005 sezonunda A takıma alınmıştır. Yeterli şansı bulamadığı bu dönemin ardından tecrübe kazanması için Vestel Manisaspor’a kiralık olarak verildi. Manisa’da geçirdiği yarım sezonda göz dolduran Arda, 2006-2007’de Galatasaray’a döndü. Erik Gerets’in ilk 11’ine girmeyi başardı ve Şampiyonlar Ligi performansıyla Avrupa’da da adını duyurdu (Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda FK Mlada Boleslav karşısında ilk maçta iki gol, bir asist kaydetmiştir).
2007-2008 sezonunda Karl-Heinz Feldkamp’ın da kadrosunda kendine yer bulan Arda, İlk 11’in değişmez isimlerinden oldu.
Arda Turan UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Bordeaux ve Liverpool karşısında çıktığı grup maçlarında UEFA tarafından maçın oyuncusu seçilmiştir.        
4 Mayıs 2008 günü oynanan şampiyonlukta önemli Sivasspor maçında kariyerinin ilk hat-trick başarısını göstererek takımın sahadan 5-3 galip ayrılmasında önemli rol oynamıştır.
Milli Takım Kariyeri
İlk kez çağrıldığı A millî Takımda, özel maçta Lüksemburg karşında forma giydi. Ayrıca ilk golünü 25 Mayıs 2007 de Uruguay’a kafayla atarak Türkiye 1-0 öne geçmiştir. 11 Haziran 2008 günü oynanan İsviçre – Türkiye maçında son dakikada galibiyet golünü atarak, UEFA tarafından maçın adamı seçilmiş ve dikkatleri üzerine çekmiştir.
Arda Turan, 15 Haziran 2008 tarihinde Türkiye – Çek Cumhuriyeti maçında takımının ilk golünü atarak galibiyette büyük pay sahibi olmuş ve Türkiye, EURO 2008’de Çeyrek Finale yükselmiştir.Türk Milli Futbol Takımı’nın EURO 2008’de Yarı finale yükselmesinde büyük pay sahibidir ama yarı final maçında ceza nedeniyle oynamamıştır.
Ayrıca Galatasaray’ın genç yıldızı Arda Turan, 15 milyon Euro bedelle Turkcell Süper Lig’in en pahalı oyuncusu durumunda bulunuyor.
                                                         Volkan Demirel Kimdir?
27 Ekim 1981 Fatih, İstanbul
Volkan Demirel (d. 27 Ekim 1981, Fatih, İstanbul) Türk Futbolcu.
27 Ekim 1981’de İstanbul’un Fatih semtinde doğdu. 2000 – 2001 sezonunda Kartalspor’da oynadı. 2 sene bu takımın file bekçiliğini yapan Volkan Demirel 2002-2003 futbol sezonunda Fenerbahçe’ye transfer oldu. Fenerbahçe’de ilk resmi maçı 26 Nisan 2003’te oynanan Fenerbahçe – Samsunspor Turkcell Süper Lig maçıydı.Yine 2003 yılının Ağustos ayında,burnundan darbe alarak sahalara bir süreliğine veda etmiştir. 4 Mart 2008’de oynanan Sevilla – Fenerbahçe maçında yediği 2 hatalı golden sonra kurtardığı 3 penltıyla maça damgasını vurdu ve Fenerbahçe’nin UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez çeyrek finale yükselmesini sağladı.Halen Fenerbahçe SK’de oynayan futbolcu, 2010 Dünya Kupası Elemeleri’nde Türk Milli Takımı kadrosundada yer almıştır.Türkiye Millî Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih
Terim şampiyona öncesi basın toplantısında Avrupa Futbol Şampiyonası maçlarında kalecisinin Volkan olduğunu açıklamıştır. Grubun son maçı Çek Cumhuriyeti ile oynanan çeyrek finale yükselme karşılaşmasının son dakikasında Jan Koller’i itmesi sonucu kırmızı kart görmüştür. Buna gerekçe olarak Jan Koller’in kendisine küfür ettiğini göstermiştir. Kalesini bundan sonraki 2 maçta Rüştü Reçber’e bırakmıştır.
Başarıları
Fenerbahçe
Turkcell Süper Lig : 2003/2004, 2004/05, 2006/07
Türkiye Süper Kupası : 2007
UEFA Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final : 2007/08
Türkiye ile
Avrupa Futbol Şampiyonası üçüncülük : 2008
                                                                    Pele Kimdir?
 Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu
Edson Arantes do Nascimento Pele, ailesi tarafından “Dico” adıyla çağırılan, attığı 1281 golle, kırılması çok güç bir rekora imzasını atarak adını, dünya’nın en iyi futbolcuları arasına yazdıran sporcu.
Pele, 23 Ekim 1940 tarihinde, Brezilya’nın Três Corações kentinde çok fakir bir ailede, Dondinho ve Celeste Nascimento çiftinin çocukları olarak dünyaya geldi. Eski bir futbolcu olan ancak, bacağının kırılması sebebiyle futbolu bırakma durumunda kalan babasıyla, çok küçükken futbol oynamaya başlayan Pele’nin ilk takımı, Bauru Atletic idi. Arkadaşları tarafından yaramaz anlamına gelen Peli lakabı takıldı, bu lakap zamanla Pele oldu.
Futbol oynamadığı zamanlarda ailesine yardım amacıyla, ayakkabı boyardı. 11 yaşındayken, ülkenin önden gelen futbolcularından biri olan Waldemar de Brito tarafından keşfedilen ve Sao Paulo’ya götürerek Santos’un teknik direktörlerine tanıtılan Pele, 16 yaşındayken adını duyurdu. Pele, 1956’da transfer olduğu Santos Kulübü’nun A takımına geçti ve Corinthians takımı karşısında çıktığı ilk maçta bir gol kaydederek, performansıyla göz doldurdu.
Henüz 17 yaşındayken, İsveç’te düzenlenen 1958 Dünya Kupası’na yedekler arasında giden Pele, oyunda bulunduğu süre boyunca sergilediği başarılı futboluyla ilgi topladı ve milli takımın ilk onbirinde yer almaya başladı. Brezilya’ya ilk kupayı kazandıran 5 – 2’lik maçın 2 golünü kaydeden Pele, turnuva boyunca attığı 6 golle izleyicileri büyüledi. 1958’de milli takımdaki ilk Dünya Şampiyonluğu deneyimini yaşayan ve takip eden Dünya Kupası için, 1962’de milli takımla Şili’ye giden Pele, oynadığı ilk maçta sakatlanarak takım dışında kaldı.                
1966’da İngiltere’de düzenlenen Dünya Kupası’nda, Bulgar ve Portekiz savunma oyuncularının sert defans anlayışlarının kurbanı olan Pele, kupayı sakatlanarak tamamlamasına rağmen azmini kaybetmedi.
1970 senesinde Meksika’daki finallerde, 29 yaşındaki Pele, İtalya’yı 4 – 1’lik skorla yenerek, Brezilya’ya üçüncü Dünya Kupası’nı getiren efsane kadroda, Brezilya Milli Takımı’nın Dünya Kupaları’ndaki 100. golünü kaydederek adını tarihe yazdırdı.
Büyük Avrupa takımları tarafından rekor ücretlerle transfer edilmeye çalışılan ve ülkeden ayrılmaması için, Brezilya Hükümeti’nin kendisine, resmi bir hazine sunduğu Pele, 1974 senesinde kendini emekliye ayırdıysa da ertesi sene Kuzey Amerika Futbol Ligi’nin, New York Cosmos Kulübü’ne gitti.
Cosmos formasını terlettiği 3 sene için, 7 milyon Dolar’lık sözleşmesiyle, Amerikan liginin en yüksek ücretli oyuncusu olan Pele’nin ülkede futbol oynaması sayesinde, milyonlarca Amerika’lı bu spora ilgi duymaya başladı.
Futbol hayatı boyunca, 3 Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya kadrosunda yer alan Pele, 1956 – 1974 yılları arasında, Santos takımında, oynadığı 1265 maçta 1124 gol kaydederken, 1975 – 1977 yılları arasında giydiği Cosmos forması altında da, 111 maçta 65 gole imzasını attı.
1956 ile 1971 yılları arasında Brezilya Milli Takımı formasını giyen ve oynadığı her ulusal maçta ortalama bir gol kaydeden Pele, yaptığı 92 hat-trick ve uluslararası maçlarda imzasını attığı 97 golle, dünya rekorunu halen elinde tutmaktadır.
Futbol kariyeri boyunca çıktığı 1360 maçta, 1280 gol atan Pele’nin bu rekorunu, 1329 golle, kendisi gibi Brezilya’lı olan Arthur Friedenreich takip eder.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olarak gösterilen Pele, 1977’de futbol kariyerini sonlandırdı.
1961 yılı mart ayının 5. Günü Gollerin en güzelini attı. Flumınense takımının tamamına yakınını çalımladı, çalımladı, çalımladı..Ceza sahasında klas bir vuruşla golü attı. Bu gol için hazırlanan plaket Rio de Janeiro’daki tarihi Maracana Stadyumu’nun girişine asıldı.
Nijerya 1967 yılında başlayıp 1970 yılında biten iç savaşta Pelé‘nin maçını izlemek için Biafra ile yaptığı savaşta 2 günlük ateşkes ilan edilmiştir. Pele 1969 yılında hakemle girdiği tartışma sonrası oyundan atıldı. Ama hemen sonra geri çağrıldı. Çünkü tribünler karıştı, Kolombiya taraftarı çok öfkelendi. Polisin ricası ile Pele sahaya geri döndü.
1994-1998 yılları arasında Brezilya’nın Spor Bakanı olarak görev yaptı. Sporcu haklarını savundu, yasaları oluşturmak için çok gayret etti. 1997 yılında “Pele Yasası” denilen futbolcu haklarını anlatan yasayı hükümete sundu, ilk etapta başarılı olamadı, fakat 2001 yılında bu yasa hayata geçti.
2006 yılının Haziran ayında süpermodel Claudia Schiffer ile birlikte, 2006 FIFA Dünya Kupası finallerinin açılışını yaptı.
2013 yılında FIFA Ballon d’Or Prix d’Honneur ödülünü ilk kez alan ilk futbolcu olmuştur.
Evlilikleri :
1.eşi: 1966 yılında Rosemeri dos Reis Cholbi ile evlendi. 1978 yılında boşandı. 3 çocuğu vardır.
2.eşi: 30 Nisan 1994 tarihinde Assiria Lemos Seixas ile evlendi. 2008 yılında boşandı. 2 çocuğu vardır.
3.eşi: 2014 yılında 41 yaşındaki Marcia Aoki ile evlendi.
Pele’nin çocuklarından Edinho babasının ayak izlerini takip etti ve Santos’da profesyonel olarak futbol oynadı ama tek bir farkla, Edinho kaleciydi.
Altyapı Kariyeri :
1947-1956 – Bauru AC
Profesyonel Futbol Kariyeri :
1956-1974 – Santos
1975-1977 – New York Cosmos
Millî Takım Kariyeri :
1957-1971 – Brezilya

                                                          Fatih Terim Teknik Direktörlük Hayatı
1987-1989 yılları arasında   takımını çalıştırdı. İlk sezonu onuncu, ikinci sezonu altıncı sırada bitirdi. 1989-1990 sezonunda ikinci lig takımı Göztepe’yi kısa bir süre çalıştırdı. 1996-2000 yılları arasında Galatasaray SK’yi çalıştırdı. Bu zaman zarfında takımına 4 lig şampiyonluğu kazandıran Fatih Terim 2000 yılında Galatasaray’ın başındayken Galatasaray’ı ilk  ’nı kazanan Türk futbol takımı yaptı ve “İmparator” lakabını aldı. 

2000-2001 döneminde  ’nın   takımını çalıştırdı ve takımını İtalya Kupası’nda finale taşıdı. Final maçından birkaç hafta önce takımdan ayrıldığı için kupa sevincini yaşayamadı. 2001-2003 döneminde İtalya en köklü kulüplerinden olan  ’ın başına geçti.. 2003-2004 yılları arasında Galatasaray’a geri döndü. 

Galatasaray’ı çalıştırıken kupa maçında Çaykur Rizespor’dan 5-0, lig maçında ise Fenerbahçe’den 6-0 gibi ağır sonuçlarla yenilmesinin ardından çok büyük itibar kaybeden Fatih Terim 2004 yılında Galatasaray’dan ayrıldı. Galatasaray’dan sert bir şekilde gönderilen Fatih Terim milli takımın başına kurtarıcı olarak getirtildi.                                                                                                         

       Milli Takımlarda ki Teknik Direktörlük Hayatı

Alman teknik adam ünlü Sepp Piontek’in 1990 yılında yardımcılığını yapmaya başlayan Fatih Terim 21 Yaşaltı Milli Takımı’nı 1993 Akdeniz Oyunları şampiyonu yaptı. 1993′de  ’ten boşalan Türk Futbol Milli Takımı’nın başına geçti. Fatih Terim’in başında bulunduğu Milli Takım, 1996 yılında Avrupa Şampiyonası’na ilk defa katılma hakkı kazandı. 1996 yılında  ’ndan ayrıldı. 2005 yılında tekrar Türk Milli Takımı’nın başına getirild

                                                     

                           Futbol Hayatı

1974 yılında Galatasaray’a 1 milyon 650 bin TL’ye transfer olan Fatih Terim kaleci olarak başladığı spor hayatına libero olarak oynamaya devam eder.   ’da hiç şampiyonluk yaşayamasa da milli takımda ki oyunu onu takımın değişmez futbolcusu yapmıştır. 51 kez milli formayı giyer. İlk milli maçına İsviçre ile deplasmanda 1-1 berabere kalınan 20 Nisan 1975 tarihinde çıkar. Son milli maçı ise 4 Nisan 1984′te oynanan Türkiye-Macaristan maçı golsüz berabere biter. Mlli takımda en fazla oynayan futbolcu rekorunun kırılmasını görmesi için 11 yıllık müddetin geçmesi gerekecektir.                                         










                                                           Şenol Güneş Kimdir?
Şenol Güneş kimdirA.SebatsporTrabzonspor ve Türkiye A. Milli Futbol Takımı’nın kalesini korumuş olan eski milli kaleci. Aktif futbol yaşamını bırakmasının ardından teknik direktör olarak çalışmaya başlayan Güneş, aralarında Trabzonsporİstanbulspor ve Türkiye A. Milli Futbol Takımı’nın da bulunduğu pek çok takımı çalıştırmış, Türkiye A Milli Futbol Takımı’nı 2002 Dünya Kupası’nda üçüncülüğe kadar taşımıştır.
Şenol Güneş1 Haziran 1952 tarihinde, Trabzon’da dünyaya geldi. Genç yaşlarda sporla ilgilenmeye başlayan Güneş, çocukluk yıllarında basketbola ağırlık verdiyse de, Trabzon şehrine hakim olan futbol sevdasına kapılarak futbolu tercih etti.                                                   
İlk olarak Erdoğdu Gençlik Klubü’nde kaleci olarak futbola başlayan Güneş, 17 yaşındayken Trabzonspor’un altyapısına geçiş yaptı. 1969 yılında A. Sebatspor’a transfer olan başarılı kaleci, böylece profesyonel futbol yaşamına geçmiş oldu. 19691972 yılları arasında A. Sebatspor’un kalesini koruyan Güneş, bir yandan da Eğitim Enstitüsü’ne devam etti.                                                                                                              
1972 yılında tekrar Trabzonspor’a transfer olan Güneş, bu sefer A Takımı’nın kalesini koruma görevini devralmıştı. Trabzonspor forması altında 19721987 yılları arasın kaleci, bu yıllar arasında 6 Türkiye Süper Lig Şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası Şampiyonluğu, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğu ve de 3 Başbakanlık Kupası Şampiyonluğu yaşadı. Trabzonspor’un Türkiye 1. Ligi’nde 3 Büyükler’in hakimiyetine son verip 4. Büyük olarak bu yarışa dahil olmasında en büyük payı olan oyuncu olan Güneş, halen kırılamamış olan Türk futbol tarihinde Süper Lig’de en uzun süre gol yememe rekoru (1.112 dakika) ve bir sezonda en az gol yiyen kaleci (6 gol) olma rekorlarını bu dönemde kırdı.
19761987 yılları arasında Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın da kalesini koruyan Güneş, milli forma altında 31 uluslararası maça çıktı. 1987 yılında hem Trabzonspor’dan hem de Milli Takım’dan ayrılan Güneş, emekli olmasının ardından teknik direktör olarak çalışmaya başladı.
İlk olarak 19881989 futbol sezonunda Trabzonspor’u çalıştıran Güneş, 19891990 futbol sezonunun başlamasından kısa bir süre önce takımından istifa etti ve 19901992 futbol sezonlarında Boluspor’un başına geçti. 19921993 sezonunda İstanbulspor, 19931997 sezonunda Trabzonspor, 19971998 sezonunda Antalyaspor ve 19981999 futbol sezonunda Sakaryaspor’u çalıştıran Güneş, daha sonra Milli Takım’ın başına geldi
16 Ağustos 2000 tarihinde Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın başına getirilen Güneş, Milli Takım’ı 48 yıllık uzun bir aradan sonra Dünya Kupası’na sokmayı başardı. Güneş’in teknik direktörlük dönemindeki en büyük başarısı şüphesiz 2002 yılında, Fransa’da gerçekleşen FIFA Dünya Kupası oldu. Milli Takım’ın 2002 FIFA Dünya Kupası’nda 3. olması taraftarları gururlandırırken, Şenol Güneş’de UEFA resmi sitesinde yapılan bir anketle yılın antrenörü seçildi. Güneş 2004 Avrulpa Futbol Şampiyonası’nda Ay-Yıldız’lı ekibimizin elenmesi sonucunda istifa ederek Milli Takım’dan ayrıldı.
20072009 yılları arasında Güney Kore’li futbol takımı FC Seoul’u çalıştıran Güneş, 20092010 futbol sezonu başlangıcında Hugo Broos’un ayrılmasının ardından Trabzonspor’a geri döndü. Trabzonspor bu sezonu 5. olarak kapatarak UEFA Play-Off turuna katılmaya hak kazandı.
Başarıları
Kaleci Olarak
Türkiye Süper Lig Şampiyonluğu; 1975-1976, 1976-1977, 1978-1979, 1979-1980, 1980-1981, 1983-1984. (Trabzonspor)
Türkiye Kupası Şampiyonluğu; 1975-1976, 1977-1978, 1983-1984. (Trabzonspor)
Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğu; 1975-1976, 1976-1977, 1978-1979, 1979-1980, 1982-1983. (Trabzonspor)
Başbakanlık Kupası Şampiyonluğu; 1975-1976, 1977-1978, 1984-1985. (Trabzonspor)
Türk futbol tarihinde Süper Lig’de en uzun süre gol yememe rekoru. (1.112 dk)
Bir sezonda en az gol yiyen kaleci (6 gol)
Teknik Direktör Olarak
Trabzonspor, 1993-94 sezonu, Başbakanlık Kupası Şampiyonluğu.
Trabzonspor, 1994-95, 2009-2010 Türkiye Kupası Şampiyonluğu
Trabzonspor, 1994-95, Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğu
Trabzonspor, 2009-2010, TFF Süper Kupa Şampiyonluğu
Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2002, Dünya Kupası üçüncülüğü
Türkiye A Milli Futbol Takımı; 2003 Konfederasyon Kupası üçüncülüğü
                                                         Onur   Kıvrak Kimdir?
Onur Kıvrak, Fatih Terim tarafından A Milli Takım’ın EURO 2016’ya gidecek nihai kadrosuna da seçildi.  
Onur Kıvrak, 1 Ocak 1988 tarihinde Alaşehir, Manisa’da Havva-Şevket Kıvrak çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Tam adı Onur Recep Kıvrak’dır. Bir yaşında iken ailesi İzmir’e taşındı. 8 yaşında iken İzmir’in amatör takımlarından Yeşilova’da futbola başladı. 2004 yılında Karşıyaka futbol kulübüne geçerek profesyonel oldu.
2007-2008 sezonu başında Karşıyaka’nın birinci kalecisi oldu. O sezon oynadığı maçlarda çok iyi performans gösterdi ve Fenerbahçe, Galatasaray gibi büyük kulüplerin transfer listesine girdi. 
15 Ocak 2008 tarihinde teknik direktörlüğünü Ersun Yanal’ın yaptığı Trabzonspor’a 510 bin euro karşılığı transfer oldu. 15 Ocak 2008’de Trabzonspor’la 3,5 yıllık sözleşme imzaladı. Onur Kıvrak, 9 Mart 2012 tarihinde Trabzonspor’la 2013 yılında bitecek olan sözleşmesini 2015–16 sezonu sonuna kadar uzattı.
Tolga Zengin’in 22 Temmuz 2013 tarihinde Beşiktaş futbol takımına transferinin ardından Onur Kıvrak Trabzonspor’a kaptan olarak görevlendirildi.
2011 ve 2013 senelerinde Futbol Plus Dergisi Yılın Futbol Oscarları kapsamında yılın kalecisi, 2010 senesinde ise yılın genç yeteneği seçildi.                                                                                                                    
Onur Kıvrak, 1 Haziran 2013 tarihinde Dilek Akkuş ile İzmir’de evlendi.
6 Aralık 2013 tarihinde Trabzonspor’la 2015-2016 sezonuna kadar olan sözleşmesini 2017-18 futbol sezonu sonuna kadar uzattı.
Onur Kıvrak, Fatih Terim tarafından A Milli Takım’ın EURO 2016’ya gidecek nihai kadrosuna da seçildi.
Altyapı Kariyeri :
1996-2004 – Yeşilova
Profesyonel Futbol Kariyeri :
2004-2008 – Karşıyaka
2008- —— – Trabzonspor
Millî Takım Kariyeri :
2004 – —— – Türkiye U-16
2005- ——- – Türkiye U-17
2005-2006 – Türkiye U-18
2006-2007 – Türkiye U-19
2007-2009 – Türkiye U-21
2010- —— – Türkiye
                                                Gökmen Özdenak Kimdir?
Futbolcu, spor yazarı
Serhat Ulueren’in moderatörlüğünü yaptığı “Telegol” isimli programda Ziya Şengül ile birlikte yorumculuk yapmaktadır.
Gökmen Özdenak, 22 Haziran 1947 tarihinde İstanbul’da Osman ve Sabiha Özdenak çiftinin ilk çocukları doğmuştur. Babası da futbolcudur. Eski millî kalecilerden Yasin Özdenak (d.1948) kardeşidir. Diğer kardeşi Doğan Özdenak’da kaleci olarak futbolculuk yapmıştır. Toplamda 5 erkek kardeş ve bir kız kardeştirler.       
1965 yılında İstanbulspor’da futbola başlayan Gökmen Özdenak, 1967 yılında Galatasaray’a geçerek 13 yılda 4 lig şampiyonluğu ve 2 Türkiye Kupası sahibi olan kadroda yer aldı.
Gökmen Özdenak, 360 TV Televizyonunda yayınlanan Serhat Ulueren’in moderatörlüğünü yaptığı “Telegol” isimli programda Ziya Şengül ile birlikte yorumculuk yaptı.
13 Ağustos 2015 tarihinde TVEM’e transfer olarak Ziya Şengül ile birlikte Sabri Ugan’ın moderatörlüğünde Murat Özarı, Adnan Aybaba, Gökmen Özdenak ve Ziya Şengül’ün yorumlarıyla “Serbest Vuruş” adlı programda görev yapmaktadır.
Spor yazarlığı da yapmaktadır.
Profesyonel Kariyeri : 1965-1967 – İstanbulspor
1967-1980 – Galatasaray

Millî takım kariyeri :
1966 – Türkiye U-18
1970 – Türkiye U-21
1972-1977 – Türkiye
                                          Yasin Özdenak  Kimdir?
Yasin Özdenak, 11 Ekim 1948 tarihinde Hatay, İskenderun’da Osman ve Sabiha Özdenak çiftinin üçüncü çocukları doğmuştur. Babası da futbolcudur. Eski Galatasaray’lı Gökmen Özdenak (d.1947) kardeşidir. Diğer kardeşi Doğan Özdenak’da kaleci olarak futbolculuk yapmıştır. Toplamda 5 erkek kardeş ve bir kız kardeştirler.
Yasin Özdenak, profesyonel futbol hayatına İstanbulspor’da kaleci olarak başladı. Galatasaray’da devam etti. Amerika’da New York Cosmos takımında sonlandırdı.
Sinema oyuncusu Sevda Ferdağ ile birlikte oldu. Yasin Özdenak, 1975 yılında Galatasaray’ın kaleciliğini yaparken Ajda Pekkan ile aşk yaşadı.
1967 yılında Galatasaray’ın kalecisi Turgay Şeren futbolu bırakınca Yasin Özdenak, kaleyi doldurdu. 1976 yılına kadar Galatasaray’da kalecilik yaptıktan sonra 27 Ağustos 1976 tarihinde yapılan Galatasaray ve Fenerbahçe maçı ile jübilesini yaptı.
Kısa süre sonra da ABD’de yaşayan Ahmet Ertegün’ün kurucusu olduğu ve kadrosunda Pele’nin de oynadığı New York Cosmos takımına transfer oldu. Pele’nin 1 Ekim 1977 tarihinde yapılan jübile maçında ikinci yarıda oyuna giren Yasin Özdenak, ikinci yarıda karşı takıma geçen Pele’ye karşı oynadı.                                           
1978 sezonunda New York Cosmos takımında oynarken takımı hem konferans şampiyonu, hem de ikinci kez ABD şampiyonu oldu. New York Cosmos’un, 3 Kasım 1978’de Arjantin U-20 takımı ile yaptığı maçta Yasin Özdenak, 18 yaşındaki Diego Armando Maradona karşısında da forma giymiş oldu.
1979 yılında aktif futbol hayatına son verdikten sonra New York Cosmos takımında Antrenör olarak devam etti. Daha sonra bir kez daha futbol hayatına ara vererek iş hayatına atılır. 1998 yılında Çanakkale Dardanelspor’un genel menajerliğini üstlenerek futbola tekrar döner. Yasin Özdenak 1999 yılında Galatasaray’ın alt yapısında göreve başlar. 2000’de Mircea Lucescu’nun gelmesiyle Yasin de yardımcığına getirilir. 2002’de Mircea Lucescu’yla birlikte takımdan ayrılır. Avustralya’da Sydney Crescent Star takımının başına geçer. Takımı Avustralya Premier Ligi’ne çıkarır. 2005 yılında buradan ayrılır.
2007 yılında Şenol Güneş’in yardımcısı ve kaleci antrenörü olarak FC Seoul takımına geçer.Bir süre de Uzak Doğu futboluna katkıda bulunduktan sonra Şenol hocayla beraber 2009’da görevi bırakırlar. Şenol Güneş Trabzonspor’un yolunu tutarken Yasin Özdenak bir kez daha Avustralya’nın yollarına düşer. Bu kez istikamet Hume City takımıdır. Yasin hoca 2010’dan beri Avustralya ekibi Hume City takımını çalıştırmaktadır.

Altyapı Kariyeri:                                                    
Altınay Spor Kulübü
Profesyonel Futbol Kariyeri :
1965-1967 – İstanbulspor
1967-1976 – Galatasaray
1976-1979 – New York Cosmos
Millî Takım Kariyeri:
1966-1967 – Türkiye A Genç
1969 – Türkiye Amatör
1970 – Türkiye U-21                                                                                                
1971-1975 – Türkiye
Teknik Direktörlük Kariyeri :
1980-1981 – New York Cosmos (Yrd. Antrenör)
1981-1983 – New York Cosmos (Antrenör)
1998-1999 – Çanakkale Dardanelspor (Menajer)
1999-2002 – Galatasaray (Antrenör)
2002-2005 – Sydney Crescent Star
2007-2009 – FC Seoul (Yrd. Antrenör)
2010- —— – Hume City FC (Futbol direktörü)